OİB Başkanı Baran Çelik: Otomotiv en kötüyü geride bırakmak üzere

Yüksek faiz ve finansman baskısına rağmen yılı beklentilerin üzerinde kapatacak olan otomotiv endüstrisi, 2026’ya temkinli ama umutlu giriyor. OİB Başkanı Baran Çelik, “Faizler düşmeden sanayinin nefes alma imkânı yok, ancak sektör en kötüyü geride bırakıyor” dedi.
Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracatta lider konumunu koruduğunu belirten Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, sektörün zorlu bir dönemi geride bırakmaya başladığını söyledi. Çelik, yüksek finansman maliyetleri ve tedarik zinciri baskılarına rağmen 2025 yılının beklentilerin üzerinde geçtiğini, 2026’ya temkinli ancak umutlu gireceklerini ifade etti. Çelik, imalat sanayinin en büyük sorununun hâlâ yüksek faiz oranları ve finansman maliyetleri olduğunu vurgulayarak, “Şu anda sanayide çok büyük bir girdap yaşanıyor. Satışın olduğu alanlarda dahi firmalar kârsızlıkla mücadele ediyor. Faizler düşmeden sanayinin nefes alma imkânı yok. Enflasyonda yüzde 20, faizlerde ise yüzde 25 seviyeleri görüldüğünde kalıcı bir toparlanma başlayabilir” dedi. Tedarik zincirinin alt kademelerinde daha büyük sıkıntılar yaşandığını belirten Çelik, “Zincirin en alt halkası en çok çileyi çekiyor. Bu sürecin tek çıkış yolu, enflasyon baskısından kurtulmak” diye konuştu.
“Elektrikli araçlarda yerlilik oranı düşük”
Sektördeki dönüşümün teknolojiyle birlikte hızlandığını belirten OİB Başkanı, elektrikli araçların yerli parça oranlarının halen düşük olduğuna dikkat çekti. Çelik, “Elektrikli araçlarda batarya konusu kritik. Piller Türkiye’de üretilemediği için yerlilik oranı düşük kalıyor. Dijital sistemler arttıkça yerlilik oranı da düşüyor. Ancak Türkiye’de bu alanda yeni girişimler doğuyor; sensör, kamera, şarj ekipmanı gibi alanlarda umut veren firmalarımız var” diye konuştu.
Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüttüğü Beyçelik Gestamp açısından da, 2025 yılının hem üretim hem ihracat hem de satış açısından beklenenden daha iyi geçtiğini söyleyen Çelik, 2026 için ise “mevcut seviyeyi koruma” öngörüsünde bulundu. Çelik, “2025, sektör açısından zorlu koşullara rağmen başarılı geçti. 2026’da büyüme öngörmek kolay değil ama mevcut seviyeyi koruyabileceğimizi düşünüyoruz” dedi. Türk otomotiv endüstrisinin ihracat gücüne de değinen Çelik, sektörün 2024’te 37 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğini, 2025 hedefinin ise 39 milyar dolar olduğunu söyledi.
“Yeşil dönüşüm artık bir zorunluluk”
Otomotiv endüstrisinin yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda çevresel dönüşüm sürecinden geçtiğini vurgulayan Çelik, sektörün bu değişimin bir parçası olması gerektiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu sürecin içerisinde yer alarak dönüşümün bir parçası, ortağı olmalıyız. Artık sadece üretmek değil, ‘sorumlu üretmek’ zorundayız. Yeşil Mutabakat ile birlikte karbon ayak izi, sürdürülebilir üretim, döngüsel ekonomi kavramları gündemimizin merkezinde. Teknolojiyle birlikte çevresel üretim de artık bir ayrıcalık değil, zorunluluk haline geldi.”

